Şu günlerde Ege’nin birçok ilçesinde belediyelerin öncülüğünde kitap fuarları açılıyor. İzmir’in Dikili ilçesinde üçüncüsü başlayan kitap günlerinde yazarlar ve okuyucular bir araya geliyor, yalnız kitaplar değil, “Ne olacak memleketin hali” üzerine sohbetler de ediliyor. Seçim öncesi en çok yöneltilen soru, “Umut var mı?” oluyordu. Bu kez okuyuculara “Artık umut var” cevabı verildiğini de sıkça duyuyoruz.
O KADROLAR YOK
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş ortamında bile yazdığı not defterlerinde yer alan prensiplere uyulmuş olsaydı, ülkemizin yerinin bugün farklı olacağı belirtilir. Atatürk’ün not defterleri Genelkurmay Başkanlığı tarafından bastırılmıştı. 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, o notlarla ilgili şunları söyledi:
“Türk devletinin binlerce yıllık bir geçmişi var. Temelleri o zaman atılmış. Bizim toplumsal gayemizle o sağlam temel üzerine yeni bir bina kurulması gerekiyordu. Mustafa Kemal’in yeni binasının adı Türkiye Devleti idi. Atatürk, yeni devletin kolonlarını şöyle sıralamıştı: 1-Eğitim, 2-İktisat-Ekonomi, 3-Sanat, 4- İmar.
EN ÖNEMLİ VAZİFE EĞİTİM
Atatürk’ün 1922 yılında eğitimle ilgili söyledikleri bugün bize yol gösteriyor. En önemli vazifemizin eğitim olduğunu belirtiyor. Cehaletle savaş için yetiştireceğimiz gençlerin mezun olduktan sonra eğitim aldığı konularda çalışmalarını, teoriyle kalmayıp onu uygulamalarını istiyor. Doğduğumda Cumhuriyet 20 yaşındaydı. Bizleri eğiten, yetiştiren muhteşem eğitim kadroları vardı. Giderek o yeterlilikleri azaldı.”
Anayasamız, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda eğitim verilmesini emrediyor. Eğitimdeki düzenlemeleri yakından izleyen, Atatürk’ün yazdıklarıyla da değerlendiren Başbuğ, “Son çıkarılan müfredat çok tartışmalı. Öğretmenlerin özlük hakları yetersiz. Kurtuluşun eğitimde olduğu hep göz ardı ediliyor. Eğitim alanında sürekli bir geriye gidiş var” diyor.
Atatürk, not defterinde eğitimi ilk sıraya almıştı. İkinci sırada iktisat-ekonomi vardı. Ekonomi ile ilgili Atatürk dönemiyle ilgili Başbuğ şunları söyledi:
“1929’da dünyada ekonomik kriz yaşanıyordu. Dünya ülkeleri krizdeyken Türkiye ise o yıl en yüksek kalkınma hızına ulaştı. Rakamlar öyle ilginçti ki… Örneğin Sterlin karşısında Türk Lirası yüzde 20 değer kazanmıştı. Günümüze geldiğimizde ekonomik sıkıntılarımız ortada. Atatürk’ün düşünce değerlerini, prensipleri uygulansa hiçbir sorun olmazdı.”
26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve CHP’li Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ile kitap fuarında buluştu.
Denktaş’a yapılan zulüm!
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Kıbrıs adasına gerçekleştirdiği Barış Harekatı’nın üzerinden 50 yıl geçmesine rağmen henüz imzalanmış bir barış anlaşması yok. Sadece “Ateşkes” ilan edilmişti. O dönemi yakından bilen isimlerden birisi de daha sonra Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ’du. 498 şehidimizin verildiği o sıcak günlerde Başbuğ, yüzbaşı rütbesinde plan dairesinde harekatı takip ediyordu.
AKP iktidarı döneminde, Kıbrıs Türk halkının lideri, KKTC’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için AKP’li üst düzey yöneticiler çok ağır ifadelerde bulunuyordu. Annan Planına karşı çıkan Rauf Denktaş’ı çözümün önünde engel gibi gösteriyorlardı. Onun bazı sivil toplum kuruluşları tarafından davet edilmesinden de iktidar rahatsızlık duyuyordu.
Denktaş Annan Planına “Hayır” derken, iktidarın ve o dönem KKTC’nin yoğun çabaları sonucu plana “Evet” denilmiş, Rum kesiminde “Hayır” çıkması üzerine plan uygulamaya konulmamıştı. O dönem moda olan “Ergenekon Terör Örgütü”nün üyeleri arasında Rauf Denktaş’ın bulunduğunu bile öne sürdüler. Aleyhine kampanyalar yürütüldü. Üniversitelerin, konuşmacı olarak daveti bile yasaklanmıştı. Açıkçası Denktaş’a destek olanların bazıları da “Ergenekon” kumpasıyla cezaevine atılmıştı. Daha düne kadar Denktaş’ı çözümün önünde engel görenler, bugün Denktaş’ın politikalarının ne kadar doğru olduğunun farkında.”
Rauf Denktaş’ı Türkiye’de eski başbakanlar Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve dönemin Ankara Sanayi Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün yalnız bırakmamıştı.
CHP’li Emir: Yerel yönetim yetmiyor iktidar istiyoruz
Dikili 2. Kitap Fuarı’na CHP Grup Başkanvekili olarak Özgür Özel gelmişti. Özel genel başkan seçildi. Bu kez Grup Başkanvekili olarak Murat Emir fuara geldi. Dikili, CHP’deki değişimin başladığı bir ilçe. O yüzden Murat Emir, “Dikili’den yakılan değişim ateşi yerel seçimlerde tarihi başarıya döndü” diyor.
CHP yerel seçimin birinci partisi ama milletvekili sayısına göre bakıldığında da ikinci partisi. Başbakanlığı döneminde Kıbrıs Barış Harekatı emrini veren rahmetli Bülent Ecevit’in Dikili’de heykeli var. Murat Emir, Midilli Adası’nın görüldüğü noktadan Yunanistan’a şu mesajı verdi:
“Dikili’den, Yunanistan duysun ki, CHP iktidar olacak, Kıbrıs davamızdan bir adım geri gitmeden dimdik duracağız.”
İktidarın, kanun teklifleri konusunda muhalefete bir şey sormadığını, danışmadığını belirten Emir, partilerinin hedefini de şöyle açıkladı: “Bize yerel yönetimler yetmiyor. Bize Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar lazım. Bize, iktidar lazım. Bunun için çok çalışıyoruz. Desteğinizi bizden esirgemeyin.”
Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz’ün başkanlıkta 2. dönemi. Kültür merkezinin yaptığı fesvital ve fuarlarla ilçeye hareketlilik getirdi. Dikili’nin en önemli sorunu salihleraltında denize akan kanalizasyonlar. Denize kirlenmesine karşı yapılan eylemleri büyükşehir belediyesi bir türlü duymuyor…
News
