Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, manşet enflasyonun mayıs ayında baz etkisiyle tepe noktasına ulaşacağını, sonrasında ise belirgin bir düşüşe geçeceğini belirttiklerini ifade ederek, “Dolayısıyla dezenflasyonun eşiğindeyiz.” dedi.
Albaraka İslami Finans Zirvesi’nin resmi açılış töreninde konuşan Karahan, içinde bulunulan dönemde ekonomide en öncelikli odağın enflasyon olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TCMB olarak enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması, şüphesiz temel görevimizdir. Bu bilinçle, bilindiği üzere, geçtiğimiz haziran ayı itibarıyla bir parasal sıkılaşma döngüsüne başladık.
Enflasyonun pandemi sonrası dönemde ilk yükselişinde, oluşan arz zinciri sorunları ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle artan enerji fiyatları önemli rol oynamışken, ilerleyen dönemlerde yüksek talebin sürükleyici olduğu bir tablo ortaya çıkmıştır. Yüksek talep koşulları, büyüme kompozisyonunda iç talebin payını ciddi ölçüde artırmış ve tüketim ile altın ithalatının tırmanmasıyla cari işlemler dengesinde belirgin bir bozulma görülmüştür.
Haziran ayında başlattığımız kademeli ve güçlü parasal sıkılaştırma süreci ise finansal koşullara beklendiği şekilde yansımış, bu ortamda Türk lirası varlıkların getirisi yükselirken tasarrufa yönelim artmaya başlamıştır. Bu çerçevede tüketimin büyümeye katkısı azalırken net ihracatın büyümeye olumsuz etkisi de zayıflamış ve cari açık yaklaşık 60 milyar dolar seviyesinden 30 milyar dolar düzeyine gerilemiştir.”
Karahan, bu süreçte, TCMB’nin rezervlerinin 40 milyar doların üzerinde artarak tekrar 140 milyar doları aştığını kaydederek, “Bu gelişmeyle paralel şekilde, Merkez Bankasının yabancı para cinsi yükümlülükleri önemli miktarda gerilemiş ve döviz likiditesinde önemli bir iyileşme gerçekleşmiştir” diye konuştu.
AYLIK ENFLASYONUN ANA EĞİLİMİNDE ZAYIFLAMA VURGUSU
Fatih Karahan, enflasyonun 2024’ün ilk yarısında yıllık bazda artmasına dair beklentilerini tüm politika metinlerinde ve sunumlarında kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatarak, bu kapsamda manşet enflasyonun mayıs ayında baz etkisiyle tepe noktasına ulaşacağını, sonrasında ise belirgin bir düşüşe geçeceğini de belirttiklerini hatırlattı.
“Dolayısıyla geldiğimiz noktada dezenflasyonun eşiğindeyiz” diyen Karahan, şu açıklamalarda bulundu:
“Para politikası duruşumuzun temel belirleyicisi, dezenflasyon sürecinin patikamızla uyumlu şekilde gerçekleşmesi olmayı sürdürecektir. Bu çerçevede yakından izlediğimiz aylık enflasyonun ana eğiliminde, seviyesi yüksek olmakla birlikte, bir zayıflama görmekten memnunuz. Tahmin patikamızda, yaz aylarından itibaren yıllık enflasyonun hızlı bir şekilde gerileyeceğini ve bu gerilemenin aylık enflasyonun temel eğilimindeki iyileşmeyle birlikte süreklilik kazanacağını da öngörmekteyiz. Bu doğrultuda 2024 yılı enflasyonunun yüzde 38’e, 2025 sonunda yüzde 14’e ve 2026 yılında tek haneli seviyelere gerilemesini öngörüyoruz. Dezenflasyon sürecinde aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu kararlıkla sürdüreceğiz.”
Karahan, uygulanan dezenflasyon politikasına işaret ederek, “Öngördüğümüz dezenflasyon patikasının temel sürükleyicileri ise, iç talepteki dengelenme, enflasyon beklentilerindeki düzelme ve Türk lirası cinsi finansal varlıklara artan taleple birlikte Türk lirasında görülecek istikrarlı seyir olacaktır. Bu süreçte maliye politikalarının dezenflasyon sürecini destekleyeceğini değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.
GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024